GİZEM UZUN HUKUK VE DANIŞMANLIK BÜROSU
SAHABİYE MAH. TEOMAN SOK. AVUKATLAR
İŞ HANI BİNA NO:9 KAT:5 DAİRE NO:501
KOCASİNAN/KAYSERİ
ESKİŞEHİR İCRA HUKUK MAHKEMESİNE
TAKİBİ DURDURMA TALEPLİDİR.
İHTİYATİ TEDBİR TALEPLİDİR.
İCRA DOSYA NO: 2023/**** E.
DAVACI:
VEKİLİ: Av. Gizem Gül UZUN
TAHLİYESİ İSTENEN
TAŞINMAZIN
NEV'İ VE MEVKİ :
KONU : Müvekkil aleyhinde başlatılan haksız icra takibinin durdurulmasına ilişkin talebimizdir.
İCRA TAKİBİNİN İPTALİ İÇİN DAVA DİLEKÇESİ
AÇIKLAMALAR:
1.Müvekkilimiz davalıya ait ''**************No:25 Daire:17 Tepebaşı/ESKİŞEHİR'' taşınmazda 20.07.2021 tarihinde kira sözleşmesi uyarınca oturmaya başlamıştır. Taraflar arasında yapılan kira sözleşmesinin başlangıç tarihi olarak 20.07.2021 tarihi belirlenmiş ve 1 yıllık kira müddeti verilmiştir. Dolayısıyla kira sözleşmesinin bitiş tarihi de 20.07.2022 tarihi olarak belirlenmiştir.
Taraflar arasında yapılmış kira sözleşmesinde 2021 yılı için aylık 820,00 TL kira bedeli belirlenmiştir. 20.07.2022 tarihine kadar davalı ev sahibine 820,00 TL kira bedeli ödenmiştir. Bu tarihten sonra ise davalı kira bedeline yüzde yüz elli (%150) oranında artış yapmak istemiştir. Sayın Mahkemenizce de bilindiği üzere devlet, tam olarak bu tarihlerde ev sahiplerinin yalnızca yüzde yirmi beş(%25) oranında artış yapabileceğini belirtmiştir. Müvekkilimiz ise orta yolu bulmak istemiş ve yüzde elli beş(%55) artış yapmış ve davalıya 1.250,00 TL ödeme yapmıştır. Müvekkilimiz kira bedelini düzenli olarak ödemiştir.
Kiralanan taşınmaz 1+1 evdir. Ancak davalı, uygulamada bazı ev sahiplerinin yaptığı gibi kiracısına huzur vermemiş ve sürekli fahiş fiyatlı taleplerde bulunmuştur.
2023 yılı için taraflar görüşme yapmış ve bu görüşme esnasında davalı ev sahibi bu sefer de yüzde dört yüz(%400) artırım istemiştir. Davalı ev sahibini ekonomik olarak tatmin etmek mümkün olmamıştır.
Ayrıca 2023 yılı için yapılan görüşmede müvekkilin annesi, müvekkilin babası, müvekkilin kat komşusu ve arkadaşı ve müvekkilin erkek kardeşi de orada bulunmuştur. Davalı ev sahibi herkesin içerisinde müvekkile ve müvekkilin ailesine hakaret etmiştir. Davalı ev sahibi, müvekkilin arkadaşına da hakaret etmiştir. Davalı aleyhinde suç duyurusunda bulunma hakkımız saklıdır.
2023 yılı temmuz ve ağustos aylarında müvekkil, davalının hesabına yüzde üç yüz artış yaparak 3.500,00 TL ödeme yapmıştır.
Müvekkilin oturduğu binada en yüksek kira bedelini ödeyen kişi müvekkil olmuştur ancak davalı, kira bedeli hususunda doyumsuz davranmıştır.
2.6.09.2023 tarihinde müvekkilin babası *********, bir avukat tarafından aranmış ve avukat, müvekkilin babasına ''Tebligata cevap vermediniz evi icra yoluyla boşalttıracağız'' demiştir. Hem müvekkil hem de müvekkilin ailesi bunun üzerine eve tebligat geldiğini 6.09.2023 tarihinde öğrenmiştir.
Müvekkil aleyhinde Eskişehir 1.İcra Dairesi 2023/**** E. Sayılı dosya ile icra takibi başlatılmış ve takip davalının kumpaslarıyla kesinleşmiştir. Müvekkilimiz her gün işe gitmektedir. Evde bulunamadığı için tebligatları bizzat kendisi teslim alamamıştır. Davalı da müvekkilin işe başlayacağını bildiği için müvekkilin oturduğu evin adresine gelen tebligatların yok edilmesini sağlamıştır. Kamera kayıtlarının celbini talep ederiz. Ayrıca müvekkile tebligat geldiğinde davalının bahse konu binaya girdiği hususu tanık beyanıyla da ispat edilecektir.
Türk Medeni Kanunu 2. Maddesi,
"Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.
Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz."
Şeklindedir. Hukuk düzeni açıkça kötü niyetli olarak hukuki menfaat temin etmeye çalışan kiraya vereni korumayacaktır.
Müvekkil hiçbir tebligat almadan takip kesinleşmiştir. Tahliye emri geldiğinden müvekkilin 6.09.2023 tarihinde haberi olmuştur. Bu yüzden takibin durdurulması gerekmektedir.
Ayrıca Eskişehir 1.İcra Dairesi 2023/**** E. No'lu dosyanın celbini talep ederiz. Bu dosyada tebligat usulsüz olarak yapılmıştır. Zira müvekkilimizin tebligatları imha edilmiştir. Ayrıca tebligatta SADECE MUHTARA BIRAKILDIĞI YAZMAKTADIR. TEBLİGAT KANUNU UYARINCA EV YAKIN KOMŞUYA HABER VERME YÜKÜMLÜLÜĞÜ BULUNMAKTADIR. TEBLİGAT USULSÜZ OLDUĞUNDAN TAKİBİN DURDURULMASI GEREKMEKTEDİR.
3.GECİKMİŞ İTİRAZIMIZIN KABULÜ İLE İLGİLİ,
3185 Sayılı Tebligat Kanunu Madde 21 hükmüne göre,
"Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat
yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır."
Tebliğ imkansızlığı somut olayımızda mevcuttur ve usulsüz tebligat söz konusudur. Zira tebligatlar imha edildiğinden müvekkilin gelen tebligatlardan haberi olmamıştır. Ayrıca binada hiç kimseye haber verilmediği gibi en yakın komşuya dahi haber verilmemiştir. Tebligat Kanunu uyarınca en yakın komşuya bildirim yükümlülüğü bulunmaktadır. Keza müvekkilimiz tebligatların geldiği tarihte iş yerinde olmuştur. Müvekkil adreste bulunmadığından bahisle gelen tebligatlardan haberdar olamamıştır ayrıca müvekkilin adresindeki binanın kapısına ihbarname yapıştırılmamış olup, yapıştırıldıysa dahi müvekkilin komşularının beyanına göre kiraya verenin binada görülmesinden bahisle kiraya veren tarafından resmi işbu belgerin bozulmuş, yok edilmiş yahutta müvekkilden gizlendiğinden şüphelenmekteyiz. Tarafımızca davalı aleyhinde suç duyurusunda bulunulmuştur. İşbu şüphelerimizin aydınlatılması maksadıyla binada bulunan kamera kayıtlarının celbini Sayın Mahkemenizden talep ederiz.
Ayrıca kanun hükmüne göre, ihbarname adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilmesi gerekmektedir. Ancak somut olayda müvekkilin hiçbir komşusuna, yöneticiye veya kapıcıya bildirim yapılmamış olup; müvekkil işbu takibi ve tahliyeyi 06.09.2023 tarihinde eve gelen yetkililerin babasını araması neticesinde öğrenmiştir.
1241 Sayılı İcra ve İflas Kanunu Madde 65 hükmünde,
"Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde,mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye ve mütaakıp fıkra için yapılacak duruşmaya taallük eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur."
Denmektedir. Müvekkil tarafından işbu takip ve tahliye emri 06.09.2023 tarihinde öğrenilmiş olup, süresi içinde gecikmiş itirazımızı Sayın Mahkemenize sunarız.
4.EK SÜRE TALEBİMİZE İLİŞKİN,
Tarafımızca hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle beraber Sayın Mahkemeniz aksi kanaate varır ve kiralan taşınmazın tahliyesinde direnirse,
Müvekkilin hiçbir yakının olmadığı, ilde tek başına yaşayan bir kadın olduğu ve ilgili takip ve tahliye emrinden 06.09.2023 tarihinde haberdar olduğundan bahisle kiralanan taşınmazın boşaltılması için ek süre verilmesini talep ederiz.
Müvekkilimiz aslen Kayserilir ve ailesi de Kayseri'de ikamet etmektedir. Müvekkilimizin Eskişehir'de idareten dahi yaşayabileceği bir alan yoktur.
5.Tahliye taahhütnamesindeki imzanın dahi müvekkile ait olmadığını düşünmekteyiz. Zira taraflar kira bedeli hususunda anlaşamadıklarında bir araya gelmemişlerdir. Tahliye taahhütnamesi, davalı kadın tarafından sonradan istenildiği gibi doldurulmuştur. Suç duyurusunda bulunma hakkımız saklıdır.
6.2023 yılının temmuz ve ağustos aylarında, davalı kadın, kira bedeli düzenli ödendiği halde müvekkilin babasını defalarca ve art arda telefonu açana kadar adeta taciz edercesine aramıştır. Sayın Mahkemenizce de bilindiği üzere güncel yargıtay kararı der ki; kira bedeli ödenmediği için ev sahibi, kiracısını telefonu açana kadar ararsa kişinin huzur ve sükununu bozma suçu meydana gelecektir. Davalı ev sahibi, müvekkilin babasını güç içerisinde yaklaşık olarak her gün en az 15 kez aramıştır. Tarafımızca davalı kadın aleyhinde kişinin huzur ve sükununu bozma suçundan da suç duyurusunda bulunulmuştur. Ayrıca davalı kadın aleyhinde resmi evrakı imha ettiği için de suç duyurusunda bulunulmuştur.
SONUÇ VE TALEP: Yukarıda açıklanan ve Mahkemenizce resen dikkate alınacak tüm nedenlerle,
ÖNCELİKLE ESKİŞEHİR 1.İCRA DAİRESİ 2023/**** E. SAYILI DOSYADAKİ TAKİBİN DURDURULMASINE VE EK SÜRE VERİLMESİNE,
-Gecikmiş itirazımızın KABULÜNE,
-Müvekkil aleyhine başlatılan icra takibinde tahliye taahhütnamesindeki İMZAYA ilişkin İTİRAZLARIMIZIN KABULÜNE,
-Dava süresince takibin tedbiren DURDURULMASINA, bu mümkün değilse tahliye işlemlerinin durdurulmasına karar verilmesini, netice olarak da imzaya, bu olmaması durumunda borca itiraz doğrultusunda takibin İPTALİNE karar verilmesi,
-Söz konusu takibe, borca ve tahliye emrine karşı İTİRAZLARIMIZIN KABULÜNE,
-İtirazlarımız doğrultusunda karar verilerek haksız ve kötü niyetle başlatılan takip ve tahliye talebinin DURDURULMASINA,
-Sayın Mahkemeniz aksi kanaatte ise; EK SÜRE TALEBİMİZİN KABULÜ ile,
-Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep ederiz. 06.09.2023
İTİRAZ EDEN VEKİLİ
Av. Gizem Gül UZUN
https://www.gizemuzun.av.tr/icra-takibine-itiraz-dilekcesinde-itiraz-kelimesi-gecmemesi
ADLİ YARDIM TALEBİMİZİN KABULÜNE İLİŞKİN;
Müvekkilin üzerine kayıtlı taşınır veyahut taşınmaz yoktur. Müvekkilin üzerine kayıtlı taşınır yoktur. Müvekkilin üzerine kayıtlı taşınmaz yoktur. Müvekkilin üzerine kayıtlı herhangi bir gayrimenkul de yoktur. Müvekkil, aldığı cüzi miktarda maaşla kendisini geçindirmeye çalışmaktadır ve kredi borçlarını ve üniversitedeki öğrenim kredi borcunu ödemektedir. Müvekkilimiz, yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda değildir. İlgili evraklar ek olarak sunulmuştur.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu 334. maddesine göre, geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.
