Nitelikli Dolandırıcılık Yargıtay Kararı
15. Ceza Dairesi 2012/15371 E. , 2014/1734 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ: Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM: Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla
hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması
gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun
ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir
takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma
sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin
kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi,
mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara
alınmalıdır.
TCK'nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık
suçunun işlenmesi nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o
kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin
oluşması için, eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi
gerekir.
Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak ya da bir borcu geri
vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu
kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık
suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.
Sanık ...'ın, yeşil reçete kapsamında bulunan “....” adlı ilacı 3 ay içerisinde farklı sağlık kurumlarından
yüksek doz aşımı yaparak reçeteye yazdırıp aldığı, sonrasında ise bu ilaçları satarak haksız menfaat
temin etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın haksız kazanç
sağladığına dair bir delil bulunmadığı gibi, söz konusu ilacı almak için herhangi bir hileli davranışının da
söz konusu olmadığı, ayrıca ilgili bakanlık ve sağlık kuruluşlarının, bu tür ilaçların usulsüz kullanımını
engellemeye yönelik denetim tedbirlerini almamalarının sanığa yüklenemeyeceği, nitekim günümüz
uygulamalarında doktor tarafından yazılan ilacın kullanılan doz miktarına göre, kullanım süresi
dolmadan yenisini almanın mümkün olmadığı, bu uygulamanın suç tarihi itibariyle yürürlükte
olmamasının suçun oluşmasını sağlamayacağı hususları gözetilerek, sanık hakkında verilen beraat
kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına
uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet savcısının
temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.