EDİNİLMİŞ MAL REJİMİNDE HER EŞ TASARRUFTA BULUNMAKTA ÖZGÜRDÜR.
Karar İçeriği
2. Hukuk Dairesi 2010/16294 E. , 2011/5465 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :İpoteğin Kaldırılması
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle edinilmiş mallara katılma rejiminde, her eş yasal sınırlar içerisinde kişisel malları ile edinilmiş malları üzerinde diğerinin rızasına bağlı olmaksızın tasarrufta bulunabileceğine (TMK.m.223/1) göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.03.2011 (Pzt.)
MAL REJİMİNİN TASFİYESİ
Mal rejiminin yukarıda belirttiğimiz sebeplerden herhangi biriyle sona ermesi halinde artık mal rejiminin tasfiyesine geçilir. Tasfiye aşamasında öncelikli olarak her eş diğer eşte bulunan malını geri alır.
Nitekim Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2009/1623 Esas 2009/4189 Karar sayılı 15.09.2019 tarihli ilamında ‘Başka mal rejimini seçmediklerinden aralarında yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. TMK.nun 223/1. maddesi hükmü uyarınca, her eş yasal sınırları içerisinde kişisel mallarıyla edinilmiş mallarını yönetme, bunlardan yararlanma ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunma hakkına sahiptir. 226/1. maddeye göre de, her eş diğer eşte bulunan mallarını geri alır. Edinilmiş mallara katılma rejimi eşlerin kişisel mallarını aynen ya da bedellerini istemelerine engel değildir.
Eşler, kişisel mallarıyla ilgili isteklerini rejim sona ermeden, tasfiye söz konusu olmadan da ileri sürebilirler, bu istek mal rejiminin tasfiyesi halinde istenebilecek “Değer artış payı” veya “Artık değere katılma alacağı” olarak değerlendirilemez. Bu isteğin esası hakkında taraf delilleri toplanıp hakkında hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçeyle reddi usul ve yasaya aykırıdır.’ Denmiştir.
Daha sonrasında edinilmiş mallara katılma rejimi sebebiyle eşlerin birbirinden talep edebilecekleri alacak hakları katılma alacağı ve değer artış payıdır.
A)DEĞER ARTIŞ PAYI
Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın kendi mal varlığından katkıda bulunmuş ise tasfiye sırsında bu malda ortaya çıkan değer artışından katkısı oranında alacak hakkına sahip olur. Bu alacak o malın tasfiyesi sırasındaki değerine göre hesaplanır. Ancak bir değer kaybının söz konusu olması durumunda katkının başlangıçtaki hali esas alınacaktır. Böylelikle eşin mala katkısı her daim korunmuş olacaktır. Ayrıca belirtmek gerekir ki böyle bir malın daha önce elden çıkarılmış olması haline hakim diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler.
B)KATILMA ALACAĞI
Katılma payı alacağı edinilmiş mallara katılma rejimine özgü bir alacak olup tarafların edinilmiş malları üzerinde iddia edebilecekleri bir haktır. Bu payın varlığından bahsedebilmek için değer artış payı ve katkı payının aksine taraflardan birinin diğerinin malı için herhangi bir harcama yapması, katkıda bulunması şartı aranmamaktadır. Bu alacak tamamen kanundan doğan bir alacak olup söz konusu malın edinilmiş mallardan olması bu alacağın doğması için yeterlidir. Eski Medeni Kanun döneminde katkı payından bahsedebilmek için kadının somut bir katkısının aranması halinde çalışmayan eşin evi için harcadığı emeğinin bir karşılığı olmaması halinin aksine edinilmiş mallara katılma rejimi ile çalışmayan eşin emeklerinin karşılığı olarak, gelir getirici bir çalışması olmamasına rağmen, edinilen mal üzerinde hak sahibi olması sağlanmıştır.
Toplumumuzda yaygın olan bir yanlış inanış vardır ki eşler evlilik birliği içerisinde alınan malın yarısının mülkiyetinin kendilerine ait olduğunu düşünmektedirler. Ancak bunun aksine mal rejiminden doğan alacaklar ayni bir alacak olmamakla birlikte malın değerinin yarısı da eşe ait olmayacaktır. Eşlerin katılma payı ise artık değerin yarısı veya eşlerin mal rejimi sözleşmesiyle belirledikleri orana göre alabilecekleri paydır. Peki katılma payı nasıl belirlenecektir?
Tasfiye sırasında öncelikle tarafların ellerinde bulundurdukları mallar türlerine göre sınıflandırılır. Sonrasında taraflar birbirlerinde bulunan kişisel mallarını sahibine geri verir. Bunun üzerine geride kalan edinilmiş mallar üzerine öncelikle varsa belirli eklemeler ve denkleştirme yapılır. Bu eklemelerin neler olduğu Türk Medeni Kanunu’nun 229.maddesinde iki bent olarak sayılmıştır. Buna göre eklenecek değerler:
Eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar,
Bir eşin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirlerdir.
Denkleştirme ise Türk Medeni Kanunu’nun 230.maddesinde açıklanmıştır. Buna göre ‘Bir eşin kişisel mallara ilişkin borçları edinilmiş mallardan veya edinilmiş mallara ilişkin borçları kişisel mallarından ödenmiş ise, tasfiye sırasında denkleştirme istenebilir.’ Yani edinilmiş mallardan kişisel mallara giden miktar denkleştirme yapılarak edinilmiş mallara eklenir.
Türk Medeni Kanunu'na göre, edinilmiş mallara katılma rejimi (ya da kısaca edinilmiş mallara katılma), evlilik birliği içinde edinilen malların paylaşılmasını düzenleyen bir mal rejimidir. Bu rejim, 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu ile kabul edilmiştir ve evlilik birliğinde her iki eşin de malvarlıklarını nasıl yöneteceğini belirler. Ancak bu rejimde, her eşin tasarruf hakkı bazı sınırlamalara tabi olabilir.
Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi
Edinilmiş mallara katılma rejiminde, evlilik süresi boyunca edinilen mallar, temel olarak iki grupta değerlendirilir:
Edinilmiş Mallar: Evlilik sırasında edinilen mallardır. Bunlar, eşlerin birlikte çalışarak elde ettikleri gelirler ve her türlü kazanımlarını kapsar. Örneğin, maaşlar, işletme kazançları, miraslar hariç olmak üzere, kişisel olarak elde edilen tüm mallar edinilmiş mal sayılır.
Kişisel Mallar: Evlilik öncesinde sahip olunan mallar, miras yolu ile edinilen mallar, eşlerin kişisel eşyaları (örneğin giysi, takı) kişisel mallardır. Bu mallar, edinilmiş mallara katılma rejimi kapsamına girmez.
Tasarruf Hakkı ve Eşlerin Özgürlüğü
Evlilikte, edinilmiş mallara katılma rejimi içinde her eşin tasarruf hakkı ile ilgili olarak, eşler belirli ölçüde özgürlüğe sahiptirler. Ancak bu özgürlük bazı yasal sınırlarla sınırlıdır. Eşlerin malvarlıkları üzerinde tasarruf hakları şunlara dayanır:
1. Eşlerin Malvarlıklarında Özgürlükleri:
Her eş, edinilmiş mallarını kendi iradesiyle yönetebilir ve tasarruf edebilir. Yani, eşlerden her biri edinilmiş mallar üzerinde serbestçe hareket edebilir, onları satabilir, kiralayabilir, alabilir veya başka bir şekilde kullanabilir. Bu tasarruflar, özel mülkiyet ilkesine dayanır ve eşlerin yalnızca kendi mallarını kullanma hakkı vardır.
Eşlerin Kişisel Mallarında Tasarruf Özgürlüğü: Evlilik öncesinde edinilen kişisel mallar üzerinde de tam tasarruf özgürlüğü vardır. Yani, bir eşin evlilik öncesinde edinmiş olduğu mallar üzerinde diğer eşin izni gerekmez.
2. Eşlerin Ortak Mallarında Sınırlamalar:
Edinilmiş mallara katılma rejiminde, her eş kendi edinilmiş mallarına sahip olsa da, her iki eşin de edinilmiş mallar üzerindeki hakları karşılıklıdır. Eğer bir eş, edinilmiş mallarını satmayı, ipotek etmeyi veya devretmeyi düşünüyorsa, bu tasarrufları yaparken diğer eşin izni gerekebilir. Bu, özellikle değerli taşınmazlar (örneğin ev, arsa) gibi mallarda geçerlidir.
3. Özel İzinler ve Tasarruf Hakları:
Bazı durumlarda, eşlerin her biri, tasarruf işlemlerinde diğer eşin rızasını almak zorunda olabilir. Bu özellikle taşınmazların satışında ya da devrinde söz konusu olabilir. Eğer taşınmaz, her iki eşin de edinilmiş malıysa, yalnızca bir eşin izniyle tasarruf edilemez. Taşınmaz mallar üzerinde ortaklık varsa, her iki eşin de onayı gereklidir.
4. Mal Rejimi Değişiklikleri:
Eşler, evlilikleri süresince mal rejimini değiştirebilirler. Ancak, edinilmiş mallara katılma rejimi dışında bir rejim (örneğin mal ayrılığı, paylaşmalı mal rejimi) seçmeleri, özellikle evlilikten önce edinilen malların yönetilmesinde farklar yaratabilir.
Özetle:
Edinilmiş mallara katılma rejiminde her eş tasarrufta bulunmakta özgürdür, ancak bu özgürlük, bazı sınırlamalara tabidir. Özellikle edinilmiş mallar üzerindeki tasarruf hakları, her eşin ortaklaşa sahip olduğu mallar üzerinde belirli haklar ve sınırlamalar getirebilir. Bunun dışında, kendi kişisel malları üzerinde tam bir tasarruf özgürlüğüne sahip olan eş, bu mallar üzerinde serbestçe işlem yapabilir. Eşler, birbirlerinin rızasını alarak ortak mülkler üzerinde tasarruf hakkına sahip olabilirler.
Buna göre, her eşin tasarruf hakkı özgür olmakla birlikte, ortak mülkler ve taşınmazlar gibi bazı durumlarda karşılıklı onay gerekebilir.