ADANA CEZA AVUKATI-ADANA CEZA HUKUKU AVUKATI

ADANA CEZA AVUKATI-ADANA CEZA HUKUKU AVUKATI

ADANA CEZA AVUKATI-ADANA CEZA HUKUKU AVUKATI


ADANA CEZA AVUKATI-ADANA CEZA HUKUKU AVUKATIADANA CEZA AVUKATI-ADANA CEZA HUKUKU AVUKATI

 

 

 

MEŞRU SAVUNMA

 

Meşru savunma, bir kimsenin kendisine veya başkasına yöneltilen ağır ve haksız bir saldırıyı uzaklaştırmak için gösterdiği zorunlu tepkidir.

 

Meşru savunma, insanın kendini koruma güdüsünün bir sonucudur. Meşru savunma şeklinde işlenen eylem, hukuka uygundur. Çünkü hukuk düzeni hakkın ve haklının saldırıya uğramasına izin vermez. 

 

Meşru savunmanın diğer adları nelerdir?

 

Meşru savunmaya, meşru müdafaa, yasal savunma ya da haklı savunma da denilmektedir.

 

Meşru savunmanın koşulları nelerdir?

 

A.Saldırıya İlişkin Koşullar

 

Bir saldırı olmalıdır.

Saldırı haksız olmalıdır.

Saldırı hakka yönelmiş olmalıdır.

 

Bir saldırı olmalıdır. Saldırı, başkasının kişisel değerlerine ya da malvarlığına hukuka aykırı olarak zarar vermeye dönük bir insan davranışıdır. Gerçekleşmesinden yalnızca şüphe edilen saldırı meşru savunmaya hak vermez.

 

Meşru savunmanın söz konusu olabilmesi için saldırının başlamış ve henüz sona ermemiş olması gerekir. Başlayacağı kesin olan ve başladığı takdirde savunmayı olanaksız kılacak veya güç hale getirecek bir saldırıyı başlamış, keza bitmiş olmasına rağmen yinelenmesinden korkulan bir saldırıyı da henüz sona ermemiş saymak zorunludur.

 

Başka bir anlatımla henüz gerçekleşmemiş olan bir saldırının gerçekleşmesine kesin gözüyle bakılıyorsa veya bitmiş bir saldırının tekrarlanacağı belli ise meşru savunma mümkündür.

 

Bütünüyle sona ermiş bir saldırı için meşru savunma olmaz. Bitmiş olan bir saldırıya karşı yapılan tepki, bir savunma değil, öç alma niteliğindedir.

 

Örneğin kendisini darp eden kişiyi kolluk etkisiz hale getirmesine rağmen öldüren kişinin durumunda olduğu gibi.

 

Saldırı icrai olabileceği gibi ihmali nitelikte de olabilir. Örneğin tahliye emrine karşın mahkumun ceza evinden salıverilmemesi ihmali nitelikteki bir saldırıdır.

 

Saldırı haksız olmalıdır. Saldırının haksız olmasından anlaşılması gereken onun hukuka aykırı olmasıdır.

 

Saldırının haksız olması için hukuka aykırı olması yeterlidir, ayrıca suç oluşturmasına gerek yoktur. Saldırının haksız sayılabilmesi için saldıran kişinin isnat edilebilir veya cezalandırılabilir olması gerekmez. Bu nedenle diplomasi, askerlik veya yasama dokunulmazlığından yararlanan kimselerin, akıl hastalarının ve küçüklerin saldırıları da meşru savunmaya neden olabilir.

 

Hukuka uygunluk nedeninin bulunduğu bir eyleme karşı meşru savunma mümkün değildir. Zira meşru savunma yalnızca hukuka aykırı eylemler için söz konusu olabilir. Örneğin usulüne uygun olarak verilmiş bir tutuklama kararını yerine getirmek için evine gelen kolluk görevlisi yaralayan kimse, meşru savunma yaptığını ileri süremez. Zira kolluk görevlisinin eylemi hukuka uygundur.

 

Bir insan hareketinden kaynaklanmayan, hayvan saldırıları ve doğa olayları haksız saldırı sayılmaz. Saldırının haksız olması, onun zorunlu olarak bir insan eylemi olmasını gerektirir. Zira yalnızca iradi bir eylem sonucu olan saldırılar haklı veya haksız olarak nitelendirilebilir.

 

Hayvan saldırılarına ve doğa olaylarına karşı yapılan savunma meşru savunma olmaz. Bu durumlarda ancak zorunluluk durumu söz konusu olabilir. Zira insan kaynaklı bir saldırı yoktur. Ancak bir hayvan, insanlar tarafından saldırıda birisine araç olarak kullanılmışsa saldırı insandan kaynaklandığı için meşru savunma mümkün olur.

 

Kendi kusurlu hareketiyle saldırıya neden olan kimse de meşru savunmadan yararlanabilir. Başka bir deyişle bir kimsenin saldırıya neden olması, meşru savunmadan yararlanmasına engel değildir. Zira tahrik kusuru azaltır, ancak eylemi hukuka uygun hale getirmez. Tahrik edilen kimse, hukuksal yollara başvurmak yerine kendiliğinden hak almayı deneyemez.

 

Örneğin, hasmına küfür eden ve onu sinirlendiren bir kimse, hasmı kendisine öldürmek amacıyla ateş açarsa kendini savunabilir. Zira bir kimseye küfür etmek, küfür edilen kişiye silahla saldırıda bulunmak ya da öldürmek hakkını vermez.

 

Saldırı hakka yönelmiş olmalıdır. Saldırının hakka yönelmiş olması yeterlidir. Ayrıca önemli bir hakka yönelik olması gerekmez. Saldırı kişi varlığına ya da mal varlığına yapılmış bir saldırı olmalıdır.

 

Savunmaya İlişkin Koşullar;

 

Savunmada zorunluluk Olmalıdır.

Saldırı ile savunma arasında orantı bulunmalıdır.

Savunma, saldırıyı yapana yönelik olmalıdır.

 

 

 

 

 

Savunma Hizmeti Sunduğumuz Ceza Davası Türleri

 

Yalan tanıklık

Yağma

Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti

Terör Örgütü Üyeliği

Tehdit

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokmak

Suç Eşyasının Satın Alınması veya Kabul Edilmesi

Ruhsatsız Silah Taşıma

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal

Müstehcenlik

Mala Zarar Verme

Kişisel Verileri Hukuka Aykırı Şekilde Ele Geçirme ve Yayma

Kişisel Verilerin Hukuka Aykırı Şekilde Kaydedilmesi

Kasten Yaralama

Kasten Öldürme

İftira

Hırsızlık

Haberleşmenin Gizliliğini İhlal

Haksız Arama

Hakaret

Görevi Kötüye Kullanma

Göçmen Kaçakçılığı

Fuhuş

Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması

Cumhurbaşkanına Hakaret

Bilişim Sistemini Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme

Bilişim Sistemine Girme

Banka ve Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması

 

Ceza Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkemeler Hangileridir?

 

Ceza yargılamalarının yapıldığı esas görevli mahkemeler Ağır Ceza Mahkemeleri ve Asliye Ceza mahkemeleridir.

 

Ağır Ceza Mahkemeleri

 

Her ilde mutlaka bir ağır ceza mahkemesi bulunur ve bu mahkemeler bulunduğu ilin adı ile anılır. örneğin İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi, Adana Ağır Ceza Mahkemesi vb. Ağır ceza mahkemeleri ilk derecedeki yargı faaliyetlerini yürütür. Ağır ceza mahkemesinde verilmiş olan kararlar öncelikle bölge adliye mahkemelerinde ardından Yargıtay’da incelenebilir.

 

Asliye Ceza Mahkemeleri

 

Ağır Ceza Mahkemelerinin görev alanına girmeyen diğer tüm yargılama faaliyetleri Asliye Ceza Mahkemeleri tarafından yürütülür. Her ilde ve ilçe merkezinde asliye ceza mahkemesi kurulmuştur. Asliye ceza mahkemeleri de ağır ceza mahkemelerinde olduğu gibi kurulduğu ilin adı ile anılır. Örneğin Osmaniye Asliye Ceza Mahkemesi, Adana Asliye Ceza Mahkemesi vb.

Ayrıca ceza yargılamaları çocuk mahkemesi, çocuk ağır ceza mahkemesi, fikri ve sınai haklar ceza mahkemesi gibi mahkemelerde de yürütülmektedir.

 

Ceza Avukatı Ne İş Yapar?

 

Ceza avukatının yaptığı ve yapması gereken işleri madde madde anlatmak gerekirse;

Müvekkilinin etkili bir şekilde savunmasını yapmak ve müvekkilini hukuki olarak korumak,

Müvekkilin ifadesinin, savunmasının alınmasında yanında durmak ve kendisine hukuki yardımda bulunmak,

Müvekkilini hakları konusunda bilgilendirmek,

Müvekkiline ve yakınlarına yapılacak yargılama süreci hakkında bilgi vermek,

Delillerin toplanması hususunda ilgili makamlara beyanlarını sunmak,

Delillerin değerlendirmesi aşamasında gerekli açıklamalarda bulunmak,

Mahkeme tarafından aleyhe bir karar verilmesi halinde söz konusu karara ilişkin olarak itirazlarını gerçekleştirmek ve kanun yollarına başvurmak.

Ceza avukatının yaptığı işler arasında sayılabilir.

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN